29 Eylül 2012 Cumartesi

HEEELP Me!


Modayı severim, takip de ederim ama gel gör ki kıyafet konusunda pek bir yaratıcılığa sahip değilim. Yani bir t-shirtü değiştirmeye kalksam elime yüzüme bulaştırırım. Dolayısıyla şimdi sizden bir ricam olacak.

Doğum günümde bana hediye edilmiş, 5 aydır dolabımdan çıkmayan bir elbise var. Beni yakından tanıdıklarını zanneden arkadaşlarım, 36 beden giyen bana, 38 beden elbise almışlar, bu ilk fiyasko :S

İlk başta fark etmedim, çünkü aklıma bile gelmedi yanlış beden alacakları. Ancak üstüme geçirince ulan dedim bi terslik var bu elbisede! Sonra da acı gerçeği farkettim işte! "Terziye götürülecekler" listemin başında bulunan bu elbise, sadece beden daralmasıyla, eski yerini alacak değil tabii. Bilmiyorum neden ama bu elbisede içime sinmeyen bir şeyler var; pek benim stilimde olduğu söylenemez. Şeftali tonlarını severim ama bu model hiç benim tarzım değil, sanki fazla kapalı ve okul müsameresine giden çocuk kıyafeti gibi, fazla iddiasız :S Bana daha canlı, daha değişik bir şey lazım!

Ya bilmiyorum kısacası birtakım değişiklikler yapmak istiyorum üstünde ve sizlerin fikirlerine ihtiyacım var!
Burda özellikle moda bloggerlarına sesleniyorum; kızlar, o yarattığınız muhteşem kıyafetlere bakıyorum ve bu elbisenin de bir şansı olabilir diye geçiriyorum içimden! =)





İşte elbise karşınızda...







Bütün önerilere açığım :)

24 Eylül 2012 Pazartesi

İLK İŞ


Üstümde kırmızı spor ceketim, elimde içmekten nefret ettiğim ada çayım, burnum akmakta, boğazım ağrımakta ve ben, sonunda bir şeyler yazmaya karar vermiş bir şekilde, bilgisayarımın başında oturuyorum.

Son zamanlarda hayatımda önemli gelişmeler var ama tabii iş anlamında. Bunlardan biri de, biraz sonra anlatacağım durum. Bildiğiniz üzre okulum bitti, tatilimi yaptıktan sonra, Ağustos`ta Bakü`ye döndüm ve iş bulmak için kolları sıvadım. Açıkçası tek ümidim babamdaydı. Babamın arkadaşları, tanıdıkları çok fazla ve bana iyi bir iş bulsa bulsa babam bulur diye ümidimi ona bağlamıştım çünkü Azerbaycan`da işler, tanıdıklardan geçiyor! Hani bi laf var ya; Bu dünyada önemli olan ne yapabildiğin değil, kimi tanıdığındır. Hah işte bu kesinlikle, burası için kurulmuş bir cümledir.

Cv`mi hazırlayıp babama verdim ve beklemeye koyuldum. Bu arada yakın sayılabilecek bir arkadaşım var, o geçen seneden beridir ünlü bir reklam şirketinin sergilerinde çalışmıştı. Sergi diyince benim aklıma direk tablolar mablolar gelmişti ama durum öyle değilmiş, eğitim ve kariyer sergileri vs imiş. Orda da iyi İngilizce- Rusça- Azerice bilen elemanlar aranıyormuş, cv`ni bi at diyince bana arkadaşım, mailden gönderip beklemeye koyuldum ki fazla bekletmediler, 15 dk sonra bi telefon ve ertesi gün için görüşmeye çağrıldım.

Ama nasıl heyecanlıyım görmeniz lazım! Hayatımdaki ilk iş görüşmem! Tamam bu bahsettiğim daimi bir iş değil, sergiden sergiye olan bir iş ama gene de beğenecekler mi acaba, ne soracaklar, nasıl olacak acaba diye kendi kendimi yerken görüşme saati geldi çattı. Dış görünüşüm, kendimden emin ama içimdeki heyecanı, korkuyu gelin bir de bana sorun! Sıram geldi, içeri girip konuşmaya başladık. İçeri girince her şey netleşti bir anda, korku gitti, benimle görüşen kızın samimi tavrı da bana güven aşıladı. Her dilde sorular sormaya başladı, zaten benim için sıkıntı olan bir şey değildi, rahatça konuştum, bütün sorularına cevap verdim, klavyede nasıl olduğumu sordu, denedim, baya beğendi, çıkışta da ok`i aldım ve eve döndüm :)

O kadar mutluydum ki; ilk basamağı atlatmıştım ve ilk işim bir hafta sonraki sergide çalışmak olacaktı. Bu arada babamdan da tık yoktu daha, ama zaten daha çok erkendi, cv`mi yeni vermiştim. Bir hafta sonra işe gittim sabahın köründe, 3 gün boyunca gelen bütün ziyaretçilerin bilgilerini alıp bilgisayara yüklemem ve hepsine rozet vermem gerekiyordu. Ben ve diğer 3 iş arkadaşım registration`da oturuyorduk, her şey normaldi taa ki orda, getir götür işine bakan gerizekalı bir kızın uyuz tavırlarıyla karşılaşana kadar!

Kız nasıl kaba Allah`ıııım anlatamam! Gayet nazik bir şekilde bir şey soruyorum, resmen üstüme havlıyor, durup dururken sinirim bozulmaya başladı tabii benim de! İşime bile konsantre olmamı engelliyor, sürekli dibimde, yanımdakilere ters ters uyarılar yapıyor. Ayriyeten bu gerizekalı mal daha yeni bitirmiş liseyi, yani 17-18 yaşında ama dil, pabuç kadar! Baktım bu akıllanmıyor, terbiyemi bozmadan ama sert bir şekilde konuşmaya başladım ben de, farketti tabii bir anda buzdan kraliçeye döndüğümü, çenesini kapadı sonunda!

Sonra bi baktım yanıma gelmış espri falan yapmaya, benimle konuşmaya çalışıyor, sonunda düzeldi diye sevinirken bir yarım saat sonra tekrar eski haline döndü, dengesiz midir nedir Allah`ın malı! Bu kız her şeyi bok etti yani, bir ara o kadar sinirlendim ki ciddi ciddi, kızı arka tarafa çekip hiç düşünmeden suratının tam ortasına bi yumruk atmayı düşündüm!!! Benim gibi sakin bir insanı bile deliye çevirdi, gerisini siz düşünün artık!


İşte bütün bunlar olurken ilk gün eve ölü gibi geldim. Bütün gün dik durmaktan belim kopmuş, konuşmaktan boğazımda hafif bir acı oluşmuş bir şekilde kendimi yatağıma attım. Yemek söz konusu olduğunda tam bir ayı olmama rağmen çorba içtikten sonra ağzıma tek lokma koymadan uyumaya gittim, tabii "anne bana masaj yaaaap!" diye inleyip durmamı söylememe gerek yok heralde. Kadıncağız 3 gündür masaj işine baktı resmen, her tarafım tutulmuş, ne eğilebiliyorum ne kalkabiliyorum, bide üstüne regl oldum, her tarafım ekstradan sızlamakta!

Para ve oldukça da tecrübe kazandım ama sağlığım da elden gitti! İki gündür evdeyim, dışarı adımımı atamıyorum çünkü boğazım felaket ötesi, dün gece uykusuzluktan ölmeme rağmen boğazımın acısından bir türlü uyuyamadım! İlaç kullanmayı sevmeyen bir insanım, çocukluktan öyle alıştırmış annem, çok sıkışırsam ilaç kullanırım ancak. İşte son birkaç gündür de ada çayı havuzunda yüzüyorum, içim dışı ada çayı oldu! Ama hep işe yarayan zıkkım, bu defa doğru düzgün işe yaramıyor ne derece kötü durumdaysa artık bademciklerim! Pastil üstüne pastil, ballı-limonlu çaylar bilmem neyler ama yok, bide üstüne burnuma vurdu, tıkanıp durdu, bu sabah da akmaya başladı, iğrenç bir durumdayım yani :S

Annem durumun ciddiyetini farkedip antibiyotik almış, ilk defa kullandım işte, bakalım onlar işe yarayacak mı? Bu halimden de nefret ediyorum; ne dışarı çıkabiliyorum, ne yaptığımdan zevk alabiliyorum, pofff uzun zamandır böyle hastalanmamıştım!