30 Aralık 2011 Cuma

YILBAŞI


Öncelikle uyarayım da ona göre okuyun ya da okumayın. İçerik tamamen eski anılara ve depresif yaşam tarzıma aittir, dolayısıyla yılbaşı heyecanınızın içine sıçmadan çıkın isterseniz, okumanızı tavsiye etmem.

İki gün sonra yeni yıla gireceğiz ama içimde hiç heyecan yok. Zaten son 3-4 yıldır hiç hissetmiyorum yılbaşını fln, her sene daha da azalıyor içimdeki sevinç, heyecan. Ha illa bir şey mi hissetmem gerek? Hayır, tabii ki ama insan garipsiyor. Çocukluğumdan beridir en sevdiğim şey yılbaşını kutlamak olurdu, içimde hep taze bir heyecan, coşku olurdu. Babamla beraber müziği açıp, bi taraftan dans edip diğer taraftan yılbaşı ağacımızı süslerdik. Çok eğlenirdik! Snr babam gitti. Ben tek başıma yılbaşı ağacini süsleme görevini üstlendim ve zevkle devam ettirdim. Ama bi yanım hep eksikti...

Sonra bizimkilerin ikisi de gidince, onlarsız ilk yılbaşımı Cedric denen eski sevgilim/öküzün önde gideniyle geçirdim. Geçirdim derken akşam saat 10`a kdr onlaydık, sonra da eve dönüp ki dedemle anneannem tanıdıklarına gitmişlerdi, beni de davet etmelerine rağmen gitmek istememiştim, evde kös kös oturup Tarkan konserini izlemiştim.

O sırada güya eğleniyordum, güya mutluydum her şeye rağmen. Kendi kendimi kandırmaya çalışıyordum sadece. Aslında o anda da çok yalnızdım...

Şimdi gene öyle geçiyor yılbaşlarım. Bizimkiler boşandıktan snr evde neşe denen şeyden gram kalmadı zaten.
Bakü`ye taşındım taşınalı ilk yılbaşımızı annemle birlikte halamlarda kutladık. İkinci yılbaşını da babamla beraber gene halamlarda kutladık. Geçen sene önce annemle evde kutladık, ben ilk defa annemin yanında içki içtim, koca bir şişe şampanyayı bitirdim ve o kafayla ve iğrenç bir moralle kuzenlerimle buluşmaya halamlara gittim, sabaha kdr ordaydim. Sabahin köründe eve döndüm şişmiş gözlerle, snr da akşama kdr uyudum dana gb.

Bu sene hiç yılbaşı modunda fln da dğlim, her yılbaşı içmeyi adet edindim son 3 yıldır. Bide şöyle gerizekalı bi olay var bende; moralim iyiymiş gb görünsem de içmeye başlayınca sırf sıkıntılarımdan kurtulmak için içiyorum. En başta kendimi ve çevremdekileri "eğlenmek" adı altında kandırıyorum ama işin aslı öyle dğl işte.
O "eğlenme" geçince öyle kötü oluyorum ki, sanki birileri beni her taraftan yumrukluyormuş gb kıvranıyorum yerimde, deli gibi ağlamaya başlıyorum çünkü ayıkken anlatamadıklarımı, dökemediklerimi daha da çok düşünüp kendimi hırpalıyorum. İşte o sırada da yanımda kimse olsun istemiyorum ya da olacaksa da Tr`deki arkadaşlarımdan, dostlarımdan birileri olsun istiyorum. Mesela bu konuda en çok geçmişimin olduğu kişi Nero`dur. Hatta yazın son görüşmemizde içip sıçmıştık, snr bana bildiğin kriz geçirmiştim. 2 buçuk saat boyunca aralıksız ağlamıştım, yazık kız n`apcağını şaşırmıştı ama dinlemişti beni, derdimi paylaşmıştı, tavsiye vermişti, ne bileyim o an ii olmam için elinden gelen her şeyi yapmıştı. İçimde ne varsa, özellikle de ailemle ilgili hiç çekinmeden paylaşmıştım onla. Bana çok destek olmuştu. İşte bnm de böyle durumlarda yanımda öyle birileri olsun, bnmle beraber ağlasın istiyorum yoksa malak gibi ne bok olduğunu anlamadan beni sakinleştirmeye çalışacak insanlar istemiyorum çevremde.

E bu sene de böyle olcak büyük ihtimalle, ama bu sefer daha fazla içmeyi planlıyorum. En azından zoom olayım istiyorum, böyle hiçbir halt hatırlamayayım ama lanet olası hafızam o kdr ii ki hiç aklıma gelmemesi gereken şeyleri bile bulup çıkartıyor o sarhoşluk halinde!

Bu yıldan beklediklerimi soracak olursanız da, valla her sene bir şeyler isteyen ben bu sene hiçbir halt istemiyorum esasında. Yani oturup da Allah`ım n`olur şöyle olsun, böyle olsun demeyeceğim artık. Hiçbir şey yolunda gitmiyor zaten, demek ki zamanı değil ya da kısmet değil. Aile desen sıfırnın altında bir durum, aşk hayatı desen zaten tırt, okul ii ama şu geleceğim için yaptığım planları kesin gerçekleştiremeyeceğim, hiçbir şey istediğim gb olmayacak garanti...

Kısacası her şey yine boktan olacak, ben yine buraya depresif şeyler yazcam, yazamadıklarımı da içime atıp atıp büyüteceğim, snr bir gün patlayacağım!

24 Aralık 2011 Cumartesi

ÖĞRETMENCİLİK OYNAMAK

Eveeet sonunda bloguma ulaşabildim! Son zamanlarda ne zaman girip bir şeyler yazmak istesem hep bir zaman yetmezliği, koşuşturmaca vs vs. Bide sadece bloguma değil ki hiçbir halta doğru düzgün yetişemiyorum!
Son zamanlarda olan olaylar hakkında biraz yazayım dedim bugün; boş boş oturacağıma, zamanı biraz değerlendirmeye karar verdim.
Öncelikle stajım başladı ve hatta bitti bile diyebilirim. Bir aylık bir staj süresi bana çok ii geldi açıkçası. Gerçi ne hikmetse, arkadaşlarımın %80`i haftanın sadece 2 günü staja giderken ben ve birkaç arkadaşım daha haftanın 4 gününü miniklere ve biraz daha büyük olan yaramazlara ders anlatarak geçirdik. Güzeldi aslında, özellikle de ilk dersimiz!
O kadar heyecanlıydım ki ilk gün, çok da korkuyordum nasıl olacak diye. Ama 4. sınıfların dersine girer girmez hoca dersi bize bıraktı, anlatacagimiz konuyu söyledi ve gitti...!

Yanımda iki arkadaşımla beraber malak gb kaldık sınıfın ortasında ve tam olarak ne yapmamız gerektiğini, daha doğrusu nasıl yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Çocukların tepkisi nasıl olacak, konuyu onların anlayacağı bir seviyede anlatabilecek miyiz fln filan diye iç seslerimizle debelenirken her şey kendiliğinden gelişti ve çok güzel bir iş çıkardık!

En güzeli de tenefüste yanıma koşuşturan ve bana sarılmak için neredeyse birbirleriniz ezen o 6-7 öğrenciyi görmek oldu! Bu hareketin sadece bana yapılması da ayrıca gururumu okşadı ne yalan söyleyeyim.
"Öğretmenim, hep siz gelin!" çığlıkları arasında sınıfı terk ederken resmen havalarda uçuyordum, gerçekten uzun zamandır bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum! Sabahın köründe kalktığımı, tüm uykusuzluğumu ve yorgunluğumu unutturmuşlardı bana ve o kadar ki eve geldiğimde sevinçten ağlamaya başladım, içim içime sığmıyordu resmen!
O zaman anladım öğretmenliğin ne kadar güzel ve kutsal bir meslek olduğunu ve her zmn üniversitede öğretmen olma hayali kuran ben, ilkokul ve lise için "aman küçük canavarlarla mi uğraşcam?!" diyen ben, o an onların öğretmeni olmak istedim!

Bu staj bana gerçekten çok farklı duygular yaşattı, anlatmaya çalışsam da kelimelerle anlatamayacağım şeyler...
Belki bir gün ben de öğretmen olacağım, belki de hiç olamayacağım ama o heyecanı, o duyguyu tatmak beni kesinlikle biraz daha büyüttü, biraz daha geliştirdi, o miniklere çok şey borçluyum bunun için...

20 Aralık 2011 Salı

Mad At U :)


Ne zaman izlesem yüzüme bir gülümseme yayılıyor. Bir ilişkiyi ne de güzel özetlemişler 2 dakikada :-)
Koreografi - şarkı ve dansçıların uyumu da muhteşem!

Dipnot: Bu şarkıyı uzun zamandır zil sesim olarak kullanıyorum :)

http://www.youtube.com/watch?v=Or-MW9J_pcc 


18 Aralık 2011 Pazar

U MAKE ME FEEL LIKE A NATURAL WOMAN!


Her izlediğimde bir kere daha anlıyorum ki, bu kadına bayılmakta son derece haklıyım!
Ses desen ses, fizik desen fizik! O kadar insanın içinde kendini hemen farkettiren, gerçek bir şarkıcı Xtina!

İşte karşınızda en sevdiğim sanatçılardan biri; Christina Aguilera!

http://www.youtube.com/watch?v=3yz_a4g-Yn0

14 Aralık 2011 Çarşamba

Ve SEN-BEN, Değirmenlere Karşı Bile Bile Birer YİTİK SAVAŞÇI...


Bülent Ortaçgil`i severim ama ne yalan söyleyeyim bu şarkıyı da en güzel Fırat Tanış söylüyor bence.
Buyrun dinleyin;

Dip not: Bu şarkıyı da nedense "bizim şarkımız" yaptım, haberi bile yok ama ben bunu her dinlediğimde aklıma o geliyor :)


Savaşma, Seviş Benle! Hayata Karış Benle; İyi Günde-Kötü Günde Olmaya Çalış Benle


Her şey bir anda tozpembe oldu, nasıl oldu bilmiyorum ama oldu işte ve ben yeni bir ilişkiye başladım. Evet yanlış duymuyorsunuz, şu anda çıktığım biri var. Bayadır görüşüyorduk ama yeni yeni çıkmaya başladık, 1 buçuk hafta fln kdr.

İlk başlarda her şey süper gidiyordu, bu çocukla çıkmayı gerçekten istiyordum. Bir sürü hayal kurmuştum.
Tam "Yelkenler fora!" diye emiri vermiş, heyecanla beklerken bir de baktım ki rüzgar dinmiş, mal gibi sahil kıyısında takılıp kalmışım!

Sorun ne diye sorarsanız, inanın ben de doğru düzgün anlayabilmiş değilim ama mesela şu anda sırf inadımdan ve sinirimden aramıyor, msj atmıyorum. O da, sabah attığı msja soğuk cvp verdiğim için baya bi sinirlenmiş anladığım kadarıyla ama dün söylediklerinden snr güzel bir şey de diyemezdim yani, o kadar da değil!

Kısacası ben J`den snr uslanmadım, gene bir maceraya atıldım, bakalım bu sefer başıma ne işler açılacak!
Ama Allah var yani; bu çocuğu J`yle mukayese bile edemem yani o derece farklılar!
Bide artık akıllandım mı ne oldu J gb tipleri 10 metre öteden tanıyor ve uzak durmaya çalışıyorum. Bak hatırlayınca gene sinirlendim puşta!!!

Nys ne diyordum, hah, işte şmd bu yeni maceramı romantik komediye nasıl çevirebilirim diye kara kara düşünüyorum çünkü aslında hayal ettiğim oydu; birlikte delilikler yapacak, uzun uzun bir şeylerden konuşacak, birlikte kahkahalara boğulup, duygusal bir film izlerken beraber ağlayacaktık. Aslında bunları gerçekleştirmek çok da zor değil çünkü o da bnm kafadan, ama yok yok, o benden daha sıyrık kabul ediyorum şimdi.

Aslında çok da ii anlaşıyoruz ama niye böyle oluyor anlamıyorum ben, sorun yokken sorun yaratma potansiyeli mi var nedir anlamadım yani, bide arkadaş baya bir dengesiz! Ben de fazla kırılgan, her haltı çok fazla kafaya takan bir tipim, dolayısıyla hemen üzülmeye başlıyorum lan bu ne diyor diye. Bir de bnm inadıma hareket etmez mi fitil oluyorum o zmn, lan durup dururken niye inat yapıyorsun yani, sorunun ne?!
Hayır düşman fln olsak anlayacağım ama sevgiliyiz en nihayetinde, ben de ayar olurum böyle şeylere n`apiyim, snr da trip atınca bana sinir oluyor.

O değil de bildiğin sinir stres yaşıyorum son 3 gündür. Yani ne bileyim en başlarda çok mutluydum, inanamıyordum her şeyin süper gittiğine. Ama içten içe o felaket tellalı iç sesim, bak bi terslik çıkacak, Murphy Amca gene işlerine o koca burnunu sokacak diyordu, öyle de oldu.

Diğer taraftan ben cidden ilişki yaşamayı unutmuş muyum neyim? :S En küçük anlaşmazlıkta hemen bitirmeyi düşünüyorum, ilk sorunda hemen kaçıp uzaklaşmak istiyorum nedense. Eskiden böyle değildim la ben, daha çok bağlanıp acı çekmekten mi korkuyorum nedir anlamadım gitti ama iki gündür ayrılık konuşması dönüp duruyor kafamda. Hatta ayna karşısına geçip provamı yaptım bile!

Ayrılmak istiyor musun diye bir sor ama, katiyen istemiyorum ama işte uğraşmak da istemiyorum işin kötüsü!
Şimdiye kdr çıktıklarıma hep annelik yaptım; resmen büyüttüm, bir şeyler öğrettim ama yaş ilerlediği için mi yoksa dertlerini o kdr sahiplendiğim, uğruna hep üzüldüğüm, hep fedakarı oynayan sevgili rolümden yeterince kazık yediğim için mi bilemiyorum...

Ya bak canım fena sıkıldı gene yaa, çok salaklık yapıyorum arada ama bu konuda haklı olduğumu biliyorum, ama gene de özledim pisliği şu anda onu fark ettim ve kendimi yenip hemen msj attım "N`apıyorsun?" diye.
Telefonun başında mıydı neydi anında cvp yazdı. Ya acaba bu çocukla gerçek bir geleceğim olabilir mi yaa offf keşke bilebilseydim... :(

Ahanda şarkı...

13 Aralık 2011 Salı

UN AMOR


Gipsy Kings şarkılarıyla büyümüş biri olarak, bu şarkıyı paylaşmamak ayıp olurdu.
Hep bu grup yüzünden İspanyolcaya merakım oluştu zaten ama bir türlü öğrenemedim gitti, daha doğrusu öğrenmek için hiçbir girişimde bulunmadım, artık belki okul bittikten snr bir kursa yazılırım da öğrenirim şu güzel dili.

Bu şarkının yeri başkadır bende; ha aşkla meşkle ilgili bi geçmişim yok bu şarkıyla ama bana çocukluğumu, eski evlerimizi, babamı, Bodrum`da yaptığımız tatilleri fln hatırlatıyor.

Zaten duygusal parçaları çok severim, bu da en sevdiğim Gipsy Kings şarkısıdır işte.


Bu da çevirisi;

http://lyricstranslate.com/en/Un-amor-Un-amor.html

Gerçi müzik o kadar güzel ki çeviriye hiç ihtiyaç duymadan dinledim yıllarca ama insan ne dediğini de merak etmiyor değil hani ;)

7 Aralık 2011 Çarşamba

ELLERİMİ UZATSAM, TUTMAK İSTERİM GÜNÜ...

GEÇTİĞİMİZ YOLLARI ARIYOR GÖZÜM YİNE
Sanırım şehir uzakta kalıyor
Ellerimi uzatsam tutmak isterim günü,
AMA GÜNEŞ HER GECE TEPEMDE DOĞUYOR
YANİ OLMUYOR İSTESEM DE
KİMSE GELMİYOR BEKLESEM DE...


Yıl 2010, Mart ayı, Konya`ya gitmişim. Şeftali`yle en sevdiğimiz cafede oturuyoruz, Kupon`da...
Canlı müzikte bu şarkıyı çalmaya başlıyorlar. Hayır biliyorum kendimi, eğer daha önce bir yerlerde duymuş olsaydım çoktan peşine düşüp bulmuştum bu şarkıyı ama demek ki hiç duymamışım. Çünkü söylemeye başladıkları ilk andan itibaren, ki sözlerini o kalabalıkta doğru düzgün anlamamıştım bile, müziğine hasta oldum!

Hayır anlamadığım ben bu şarkıyı nasıl oldu da ilk defa geçen sene dinledim!
Olsun, geç keşfettim ama dinlemekten hiç sıkılmadım bugüne kdr!

http://www.youtube.com/watch?v=Xder6myOZ8A

Şarkıyı da zar zor bulmuştum ama ya, çünkü sözleri yarim yamalak aklimda kalmişti, bir tek melodisi dönüyordu beynimde. Kime söylediysem de bilemedi şarkıyı, sonra bir gün bir yerde tesadüf eseri buldum.

Bu arada arkadaşım, söz-müzik Fırat Tanış deyince küçük dilimi yutacaktım neredeyse! Biz o zmnlar Fırat Tanış`ı sadece Geniş Aile`den taniyorduk. Gerçi ben diziyi izlemezdim ama fragmanlarindan tanıyordum işte :)

http://www.youtube.com/watch?v=k8IcSt8hKfA

6 Aralık 2011 Salı

ÜZGÜNÜM, ACI SÖZLERİM İÇİN...


"İşte benim şarkım!" dediğim şarkılardan bir tanesi...

Ayten Alpman imzalı olmasına rağmen, Candan Erçetin`ın yorumunu her zaman daha çok beğenmişimdir, ne yapayım ben böyleyim :))



3 Aralık 2011 Cumartesi

Seçmedikleri Hayatı Yaşayanlara...



She cries to the heaven above
There is a stone in my heart!
She lives a life she didn't choose
AND IT HURTS LIKE BRAND NEW SHOES...


YAŞANDI BİTTİ SAYGISIZCA!

Yazcam yazcam diyordum ama bi türlü fırsatım olmamıştı, şöyle oturup adam gb son durumları anlatmak istiyordum uzun zmndır.

Bu aralar gerçekten de çok yoğunum; öncelikle stajım başladı (bu konuyu başka bi zmn daha detaylı anlatacağım), ayriyeten tezim üzerinde çalışıyorum. Bunun dışında her Allah`ın günü başka bir aksiyonla karşılaşıyorum. Bu aralar fazlasıyla olay yaşıyorum yani.
Nys ben öncelikle yazın anlatmaya başlayıp da snrdan bıraktığım olayların sonuçlarını yazayım.

Yazın yazmıştım J`yle beraberiz diye, artık değiliz tabi. En son, ilişkimiz güzel gitmeye başlamıştı fakat çocuğun kabalıkları beni fazlasıyla sıkıyordu. Ha snrdan olan bi durum mu? Hayır, onunla ilk taniştiğimizdan beri var olan bir şeydi ve ben salak gb çok aldırış etmedim. Daha doğrusu aldırış ettim, kaç defa dile getirdim çikmadan önce ama söylediği laf hep şuydu ;"Ben değişcem". Tabii bok değişti!

J tatile gitmeden birkaç gün önce ciddi şekilde tartiştik, çünkü çocuk tam bi hödük! Bir şey üstünde konuşuyorduk, bi laf etti, abooo ben de şalterler attı resmen! Nasıl sinirlendim anlatamam! Kafaya koydum çekip gitcem yani. Kolumdan tutmaya çalıştı mal oğlu mal ama tabii bi faydasi olmadi, hemen kurtuldum.
Çantamı, telefonumu almaya başladim, elimden çantami kaptigi gb gidemezsin demeye başladı, ben sadece şaka yaptim nie böyle yapiyorsun, her şeyi abartiyorsun diyor. Lan gerizekali öyle şaka mi olur dedim artk, git sevgilinle nasil konuşman gerektigini anla snr gel yanima dedim, gitcem ama çantami vermiyor gerizekali, her şeyim de çantada; cüzdanim, el kartim her bi bokum yani. Biz başladik mi ikinci bi kavgaya, tabi en son gitcem ben bitti bu iş dedim, benimle dolmuşa kdr gelmek için ısrar etti, mecbur kabul ettim artk, tee dolmuşun ordayken verdi çantami. Bide seni seviyorum, lütfen böyle gitme demez mi?! Ya bi bakiyorum 5 yaşındaki bi çocuk gb davraniyor, savunmasiz korunmasiz birisiymiş gb, bi bakiyorum tam bir hayvan oluyor!

İşte o, yüz yüze son görüşmemizdi. Sonrası hep telefonda gerçekleşti. Konser vardi o gün, konser çikişi fln arayip durdu, bide yaninda kim var triplerine girdi mal, lan diyorum bitti ayrildik ne sorup duruyorsun çat kapattim suratina! Araya 3 gün girdi, baktim bundan ses seda yok,o arada tatile gitti işte bu. O arada da tam ayrildik, Şeftali beni arayip sormaya başladi baya bi, abooo dedim bu bi işaret mi, çünkü J`yle çıkarken Şeftali`yle sevgili gb konuşmamıştık hiç, sadece iki eski arkadaş gb konuşmuştuk. Ama J`den ayrildim, Şeftali hissetti mi n`apti bilmiyorum artk bi baktim msjlar fenaaa! Eskilere fln baya bi girdik her sene olduğu gb, güzeldi ama. Nys dur bu Şeftali konusunu ayri bir postta anlatcam, şimdilik kariştirmayalim onu.

Ayrılığın hemen ertesinde Şeftali`yle yazışıp durmak beni baya bi kendime getirmişti, çünkü ilk 3 gün Allah var darma dumandım! Ayrılmıştım ama baya etkilemişti beni bu durum, bu arada o 3 gün snr J de yazip durmaya, aramaya başladı. Ama hala nasil sinirliyim buna karşı! Zaten olay sadece bu kabaliklari dgldi ki, abi sıkılmıştım ben onun o yaşam tarzindan, egosundan, davranışlarından!
İşte o dönemde de sürekli; "Sen bana inanmiyorsun ama ben seni gerçekten seviyorum, sen Bakü`ye dönsen de bekleyeceğim seni" olaylarina girdi. İyi dedim bekle, daha çok beklersin zaten hayvan! Hayir bide kendine bi güveni var ki anlatamam, nasıl egolu bi tipse eninde sonunda ona döncem zannediyor manyak! Ya dedim bi siktir git gerizekali!

Bakü`ye döneceğim gün de sabah erkenden aradi, alarmi ayarlamış daaa, beni uğurlayacakmış daaa. Biz çıkarken böyle düşünceli dgldi haa, ayrilinca direk kıymete bindim tabi!
Buraya döndüm döneli de sürekli face`den msj atiyor, msn`e gir de seni bi göreyim, çok özledim diye. Ben de 10 defa dediyse, 2 defa girdim sadece. Onda da burnundan getirdim, cameradan görüyor ya, hiç ilgilenmiyorum bunla, ilgilenmedigimi görünce kuduruyor laf sokmaya çalışıyor fln, o zmn da bildiğin ağzına sıçmaya başlıyorum, daha beter oluyor. Seni çağıranda suç zaten diyor, ben de çağırma o zmn bi daha diyorum.

Böyle böyle bu gerizekaliyla ilişkim bitti ama yemin ederim hayatimdaki en doğru kararlardan birini vermişim yani, ötesi yok! Nasıl katlanışım zaten 2 ay boyunca amaan amaaan!
Bu sayfa burda kapandı ama gerçekten şunu anladım ki, her söylenilene inanmayacaksın. Senin için değişcem diyen HERKES yalan söylüyor, hem de gözünün içine baka baka. Ben böyleyim beni böyle kabul et diyecek götleri yok çünkü. Bide şu var ki; sakın ama sakın kaba bir insanla çıkmayın, sevgili olmayin. Çünkü bu kabalıkları zmnla katlanilmaz bir hal aliyor! Ben ilişkimizin ortasinda kendimi, Kaptan Mağara Adamıyla çıkıyormuş gb fln hissetmiştim yani! Nasıl bi hödüklük, nasıl bir kabalık yaa, en basitinden yanimda telefonla konuşurken en beter küfürleri etmesinden tutun, şaka diye resmen söylenmeyecek şeyleri söylemesine kdr
tam bir hödüktü yani! Çok saygısız, çooook!

Ha pişman miyim? Hem evet, hem hayır. İyi tarafından bakmaya çalışıyorum; sonuçta daha önce hiç başıma gelmeyen şeylerle karşılaştım bu hödükle çıkarken ve hepsi tecrübe oldu. Şu hayatta, elimizde kalacak olan tek şeyin tecrübelerimiz olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla bu bnm açımdan ii bir şey, gerçi daha teklifini kabul etmeden önce onun, belki de hayatima gerekli düzeni getirecegini düşünmüş, daha doğrusu umut etmiştim ama tam tersi olduğunu görünce ondan bir an önce kurtulmam gerektiğini anladım. Ben böyle olumsuz, saygısız ve egosunu her şeyin üstünde tutan biriyle hayatta yapamam çünkü!

Bide son konuşmamızda bnm üzüleceğimi zannedip diyor ki, "Seneye geldiğinde ben burda olmayabilirim", ben de uyuzluğun Allah`ını yapcam ya sormadim bile niye diye, bu da gıcık oldu tabi! Biraz durdu snr da, "İstanbul`a gitcem büyük ihtimalle, beni burda bulamayacaksin Rubi" dedi. "İyi bakalım sana şimdiden ii yolculuklar" dedim ben de sırıta sırıta, resmen göt oldu =D
İçimden de diyorum sanki çok merakliydim seni bulmaya, bi git de rahat edeyim geldiğimde!

Ya o değil de, Allah`ım beni o ayıdan kurtardiğin için sana şükürler olsun Rabbimmm!!!

1 Aralık 2011 Perşembe

PEMBE BİR MEZARLIK OLMAK


Öncelikle şarkı çok güzel ama klip gerçekten tüyler ürpertici yani! Biraz daha geliştirselermiş, başarılı bir korku filmi olurmuş bundan. Baphomet gb bir herif, ceset suratlı kızlar, karga kılıklı tipler, garip bir tavşan fln filan...

En azindan beni etkilemeyi başardılar, ne diyim yani :))

http://www.youtube.com/watch?v=zjaZiWBvnL4&ob=av2n

Karanlığı elimle bölmek istedim
Seni çok özledim!
Çok istedim bugün kendimi asmak!
Ellerimle kendi mezarımı kazmak!
Elimden gelen oturup evimde,
SANA ŞARKILAR YAZMAK!